Açılış konuşması örneği

  • 31 Ekim 2016
  • 19.070 KEZ OKUNDU
Açılış konuşması örneği

Açılış konuşması örneği, nasıl olmalı, işyeri açılış konuşması, seminer açılışı, panel açılış konuşması, açılış konuşma metni, konuşmada nelere dikkat edilmeli?

Açılış konuşması örneği, açılış konuşması nasıl olmalı, seminer, panel, işyeri açılış konuşma metni

Bir seminerin, bir panelin, bir işyerinin ya da eğitim-öğretimin açılışını yapacaksak, bu açılışta dinleyenleri sıkmayan bir de konuşma yapmamız gerekmekte. İlk önce günün anlamına değinmeli, sonrasında çarpıcı, etkileyici ya da dinleyenleri tebessüm ettirici bir örnekle ilgiyi üst düzeye çıkarmalıyız. Akabinde de dinleyenleri boğmadan sonuca bir şekilde bağlama cümlelerine geçmeliyiz. Bu arada tebrik edilecek veya teşekkür edilecek birileri varsa bunları da unutmamak güzel bir jest olacaktır.

Açılış Konuşması Örnek Metni

Sayın Katılımcılar, değerli basın mensupları

Avrupa Konseyi ile ortaklaşa yürüttüğümüz Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Projesinin Açılış Konferansına hoş geldiniz diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Müsaade ederseniz, deneme ustası Montaigne’nin çok beğendiğim bir sözüyle konuşmama başlamak istiyorum. Diyor ki Montaigne; “Özgürlüğü ve hayatı hak edenler, onu her gün yeniden fethetmek zorundadır.”

Yani özgürlük sahip olduğumuz ya da olmadığımız sürekli bir özellik değil. Bizler özgürlüğü an be an yitirir ya da yeniden kazanırız. İnsanlığın tarihi, bir bakıma onu özgürlüğünden alıkoyan kısıtlamalar ve ayrımcı tutumlarla mücadelenin de tarihidir. İşte bu mücadelenin verildiği zeminde, insanlığı ideallerine taşıyacak bir yönetim biçimi olarak ortaya çıkan demokrasinin, tabir yerindeyse her gün yeniden fethedilmesi gerekmektedir.

Dünya büyük bir hızla değişip dönüşüyor. Bu süreçte talep ve beklentilerimiz, sorunlarımız, hak ve özgürlüklere yüklediğimiz anlamlar da değişiyor. Bugün artık demokratik eşitlik, katılım ve özgürlük ideallerinin çok daha yüksek bir düzeyde belirlendiğini görüyoruz.

Türkiye’nin yakın tarihini de, bu anlamda güçlü bir demokrasiye sahip olma özlemi yolunda verilen mücadelenin tarihi olarak okumak mümkündür. Bu noktada en önemli adımlardan biri hala çalışmaları süren yeni sivil anayasa çalışmalarıdır. Bu yeni anayasa ile birlikte Türkiye, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atarak daha gelişmiş ve ileri bir demokrasiye sahip olacaktır.

Sayın Katılımcılar, değerli basın mensupları

Demokratikleşme ve demokrasi kültürünün yaygınlaşması ve demokratik reflekslerin oluşması için çok fazla çalışma yapmamız gerekmektedir. Güçsüz bir demokrasinin geçmişte neden olduğu sorunları hepimiz acı birer tecrübe olarak hatırlıyoruz. Hatta geçmişin gölgeleri o kadar uzun ki, bugün yapıp ettiklerimize, yapmak istediklerimize bile gölgesi düşebiliyor. Bundan dolayı, siyaset kurumunun itibar kazanması ve demokrasimizin aksayan, iyi işlemeyen unsurlarından arındırılması, her zaman hükümetimizin temel önceliği olarak yer almıştır. 2002 yılından bugüne AB üyeliği çerçevesinde yürütülen çalışmalarla birçok yasal düzenleme gerçekleştirildi.

Bunlardan en sonuncusu da, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan anayasa referandumu kapsamında demokratikleşmeyi ve demokratik kültürü toplumda ve kurumlarda yerleştirmeyi sağlayacak düzenlemelerin yapılmasıdır. Türkiye demokrasisi, birçok sorunu ve eksiğiyle birlikte, insan hakları ve demokratik yapıyı garanti altına alan, uluslararası birçok sözleşmenin tarafı olarak yönünü çizmiştir.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi, Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Haklar Sözleşmesi gibi birçok sözleşme Türkiye’nin ulusal mevzuatında oldukça önemli bir yere sahiptir.

“Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Projesi” ise, belki yasalardan çok daha önemli olan bir başka alanı; demokratik tutum ve değerleri benimsetmeyi, içselleştirmeyi amaçladığımız çocuklarımızı, gençlerimizi kapsamaktadır. Bu görevin yasaları değiştirmekten çok daha büyük bir çaba ve emek gerektirdiğini, ama sonuçları bakımından bizi demokratik bir topluma taşıyacak olanın burada yapıp ettiklerimiz olacağını biliyoruz.

Demokrasinin eğitim yoluyla güçlendirilmesi ve bu amaçla da eğitim sisteminin demokratik değerler açısından geliştirilmesi yönünde ülkemizde uzun yıllardır pek çok çalışma yapılmıştır.

Konuşmamı bitirmeden önce 2014 yılı Haziran ayında tamamlanacak Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Projesi’ne katkı sağlayan ve bundan sonra emekleri geçecek olan herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Yaptığımız bu işbirliğinin güçlü ve gelişmiş bir demokrasi yolundaki yürüyüşümüze güç katması dileklerimle, herkesi saygıyla selamlıyorum.

Açılış Konuşması Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli

Açılış konuşması katılımcıları göz önüne alarak makam olarak ya da yaş olarak üst kısımdan alt kısıma inerek katılanlara teşekkürle başlamalıdır. Teşekkür girişinin ardından iş yerinin özelliklerine değinilmelidir. Bölgeye neler katacağından, farklılıklarından, hacminden vs bahsedilerek kısa bir iş yeri reklamı yapılmalıdır.

Bu girizgah kısmının ardından açılışı yapılan sektörle ilgili bilgiler verilebilir. Bu bilgiler veriler ile örneklendirilebilir.

Açılışı yapılan yerin kendi sektörüne neler katabileceği, diğer rakiplerden farkları üzerinde durulabilir.

Halkın veya müşterinin bu sektör firmalarından beklentileri neler onlar dile getirebilir.

Konuşma bütünlüğü bozulmadan bir sonuca bağlanıp dilek ve temenni ile konuşma sonlandırılır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 3 YORUM
  1. Tonyukuk dedi ki:

    Açılış konuşması örneklerinizi, konuya katkılarınızı bekliyoruz

  2. Bengisu GÖKTAŞ dedi ki:

    4 gün sonra ilk MUN uma katılıcam.Fazla heyecanlıyım. Fayda sağladığınız için teşekkürler

    1. Tonyukuk dedi ki:

      Umarız güzel geçmiştir Bengisu GÖKTAŞ

BİR YORUM YAZ