Bulutsuzluk Özlemi
Bulutsuzluk Özlemi Dinlerken…
Yazımın başlığını o müthiş yorumlarıyla milenyum öncesine damga vurmuş sevgili Bulutsuzluk Özlemi grubundan esinlendim. Çünkü bu karmaşık düşüncelere girdiğimde arka fonda derin derin onlar söylüyordu. Sonra grubun ismi geldi aklıma, sonra ismin derinliğine kapıldım. Ne demek istemişlerdi acaba? Hasret, rüzgar, güneye giderken, tepedeki çimenlik, yaşamaya mecbursun… Ben de sözlerimi geri alamadım onlar gibi…
Bulutsuzluk Özlemi
Bulutsuzluğu istemek… Ne ki bu insanların derdi? Açık olunca hava ellerine ne geçecek? Su mu satacaklar? Dondurma ihracatına mı girdiler? Yoksa klima tamircisi falanlar mı? Tişört, şort, etek, terlik üreticileri mi bunlar? Yoksa sadece bir imge mi tüm bunlar? Mecazlarla süslenmiş büyük bir özlemin dışa vurumu mu? Pek tabii ikincisi… Çünkü bulutsuzluk: özlem, huzur, umut, barış, özgürlük, adalet, mutluluk, yarınlardır… Aslında genelimizin istediği ama dile getiremediğidir. Ya da adını koyamadığıdır. Belki de somutlaştıramadığıdır. Dolayısıyla doğa olayıyla çok da alakası olmayan bir durumdur. Herkesin ütopyasındaki hayata kavuşması, onu yaşaması imkansız gibi. Ancak insan bu uğurda çaba göstermeli, bu menzilde koşmalıdır.
Suriye’de bulutsuzluk, Filistin’de bulutsuzluk, Ukrayna’da bulutsuzluk, Somali’de, Kore’de, Çeçenistan’da, Irak’ta, doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde… İnsanlığın arzuladığı bu değil mi? Üç beş çakalın planlayıp organize ettiği bir dünyaya milyarların sessiz kalması düşünülemez? Bulutsuzluğu dünyanın yüzde 99’u istiyor. Ancak minik bir grup tüm gezegeni kapkara bulutlarla kaplamayı başarıyor. Bu tezatın son bulmasını istemek işte bulutsuz dünya özlemi. Sadece senin benim bulutumun yok olması yetmez, herkes için bulutsuzluk hedeflendiğinde asıl bulutsuzluğa erişebiliriz. Elimizde çayımız, kahvemiz… Yağmurun kokusunu içimizde hissettiğimiz, yalnızca somut/gerçek bulutların olduğu bir dünya dileğiyle…
+Bonus Sözlerimi Geri Alamam (akustik)
Sözlerimi geri alamam
Yazdığımı yeniden yazamam
Çaldığımı baştan çalamam
Bir daha geri dönememAkıyorsa gözyaşım kurumasın
Coşup seven gönlümse durmasın
Dost bildik anılarım çağırmasın
Bir daha geri dönememHiçbi’ kere hayat bayram olmadı ya da
Her nefes alışımız bayramdı
Bir umuttu yaşatan insanı
Aldım elime sazımıYine aşınca çayın suyu boyunu
Belki yeniden karşıma çıkacaksınGöz göze durup bakınca göreceğiz
Neyiz ve nerelerdeyiz
Bilemiyoruz şimdi
Hey ho, hey ho
Ne güzel özetlemişsiniz hocam aydınlık yarınların hayaliyle yaşıyor milyonlar…