Ali Türkşen Kimdir – Hayatı – Video izle

  • 31 Temmuz 2016
  • 1.640 KEZ OKUNDU
Ali Türkşen Kimdir – Hayatı – Video izle

Ali Türkşen Kimdir – Biyografisi

Balyoz Planı çerçevesinde tutuklanan ve yıllarca ceza evinde yatan, yeniden yargılanma sonrası beraat eden emekli albay Ali Türkşen “25 Temmuz Darbe Girişimi” sonrası gündeme oturmuş durumda. Programları izleyenler Ali Türkşen Kimdir ? sorusunu birbirine sormadan kendini alamıyor. Katıldığı programlarda anlattıklarıyla izleyenleri duygu seline boğan Ali Türkşen’i yakından tanımanız için, yaşadıklarını anlayabilmeniz için aşağıdaki bilgileri derledik. Sat komandoluğundan, aile babalığına, aikidodan, mahpus günlerine en detayıyla Ali Türkşen bilgileri ve videoları sizlerle…

Ali Türkşen kimdir, nereli, nerede doğdu ?

1965 Mustafakemalpaşa-Bursa doğumlu olan Ali Türkşen, 1987 senesinde Deniz Harp Okulundan Makine Mühendisliği denkliği ile mezun oldu. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde 2015 yılına kadar devam eden kariyerinin önemli bir bölümünde SAT Komandosu olarak görev yapan Ali Türkşen, bu süreçte 1993 yılında gerçekleştirilen Lucky-S uyuşturucu gemisinin 14,5 ton uyuşturucu yüküyle ele geçirilmesinde ve 1996 yılında Türkiye ve Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak Krizi sırasında SAT Komando Tim Komutanı olarak görev aldı.
SAT Komando kariyeri kapsamında hem açık hem kapalı devre dalış cihazlarıyla dalış, serbest paraşüt, atış, hayatı idame, küçük birlik harekatı, kapalı mahal harekatı ve yakın dövüş gibi konularda uzmanlaşan Ali Türkşen, takım ruhunun ne anlama geldiğini en iyi bilenlerle bir arada bulunma şansını yakaladı. Aikido’yu bir hayat felsefesi olarak seçen, 2. Dan siyah kuşak sahibi Ali Türkşen, 2001 yılında çıktığı bu yolda kendisiyle, çevresiyle ve evrensel enerjiyle uyum içinde yaşamaya özen gösteriyor.

Ali Türkşen’in Genelkurmay Başkanlığı dahil Türk Silahlı Kuvvetlerinin çeşitli kademelerdeki karargahlarında görev alabilmesi kurmay unvanıyla mümkün oldu. İstanbul Üniversitesinden yüksek lisans diploması da bulunan Ali Türkşen, ABD Deniz Harp Akademisini de 2002 yılında tamamladı. 2011-2014 yılları arasında toplam 3,5 yıla yaklaşan ve kamuoyunda “Balyoz” olarak bilinen dava kapsamında zorunlu olarak ikamet ettiği Hasdal Askeri Ceza ve Tutukevinde, “Kardak’ta Kahraman, Hasdal’da Esir” ve “1963’ten Günümüze SAT Komandoları ve Anılarım” isimli iki kitap yazdı.
Ali Türkşen, 2015 yılında artık emir almak ve emir vermekten sıkıldığına karar vererek Türk Silahlı Kuvvetlerinden Deniz Kurmay Albay unvanıyla emekli oldu ve hem meslek hem de kader arkadaşı emekli Deniz Binbaşı Levent Bektaş’la birlikte “Levent Bektaş-Ali Türkşen Akademi”yi, kısa adıyla ATAK Akademi’yi kurdu. Meslek yaşamında edindiği; zor şartlarla mücadele ve hayatta kalma, takım ruhu, liderlik, krizde karar verme, vazgeçmeme, soruna değil çözüme odaklanma gibi konulardaki becerilerini isteyen herkesle paylaşacağı ATAK Akademi ile hem öğretmeyi hem de öğrenmeye devam etmeyi hedefliyor.

Boğaz’a bakarken ağlamaya başladım
Balyoz’da tahliye olan Türkşen, yaşadıkları süreç boyunca Genelkurmay’ın kendilerine sahip çıkmadığını belirtti. Türkşen, cezaevinde yaşamını yitiren Özenalp içinse “Keşke Murat yaşasaydı da ben 16 yıl hapis yatsaydım” dedi.

Balyoz Planı” davasından 16 yıl hapis cezası aldıktan sonra Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali gerekçesiyle hapisten çıkan Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, özgürlüğünün ilk gününü Milliyet’e anlattı. Ali Türkşen, “Allah bir daha şerefli Türk subayının iftiralarla cezaevine düşmesine izin vermesin. Hepimiz çok yıprandık, yıllarımızı geri getirmek mümkün değil. Keşke koğuş arkadaşım Murat Özenalp yaşasaydı da ben 16 yıl hapis yatsaydım” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en gözde operasyon birimlerinden olan SAT (Sualtı Taaaruz) Komutanlığı’nda görev yaparken Poyrazköy ve Balyoz Planı davaları nedeniyle tutuklanan ve 1221 gün hapiste kalan SAT timinin efsane komutanı, Hasdal Askeri Cezaevi’nde geçen günlerini ve tahliye sürecini şöyle anlattı:

1221 günden sonra evdeki ilk gece
“Ekim 2013’te hapisten çıkan arkadaşlarımız ilk özgür gecelerinde hiç uyuyamadıklarını ve duvarların üzerlerine geldiğini söylemişti. Ama ben ilk gece çok rahat uyudum. Bu lojmanı sadece oğlum Serhan ve eşim Sevim’in anlatımıyla biliyorum. Çünkü ben içerdeyken taşındılar. Geç saatlere kadar dostlarımız bizi yalnız bırakmadı. Yatağa girdiğimde ise yorgunlukla uykuya daldım. Sabah ilk işimiz ise Boğaz’a bakarak bir kahvaltı yapmak oldu. Kahvaltının ardından Arnavutköy’den İstanbul’u yalnız izlemek istedim. Tek başıma otururken ağlamaya başladım. Gözyaşlarım akarken üzerimdeki elbiselerle denize atlayıp yüzmek istedim. Her şeyi o kadar özlemişim ki. Küçük mutluluklara bile bizi hasret bıraktılar. İyot kokulu bir havayı, önümüzden geçen kayıkları izlemeyi, sevdiğine bakarak mutlu olmayı bile esirgediler.”

‘Keşke Özenalp yaşasaydı’
“Koğuş arkadaşım Murat’ı kaybetmek tüm cezaevlerinde kalan askerleri derinden etkiledi. Murat gibi onurlu ve düzgün bir arkadaşın ölümü Türk subayının ne kadar güç durumda bırakıldığını gösteriyor. Keşke Murat yaşasaydı ben 16 yıl hapis yatsaydım. Deniz Harp Okulu’ndan arkadaşımdı ve iyi yetişmiş bir subaydı. Yüzümüz gülüyor ama Murat gibi kayıplarımız aklımıza geldikçe içimiz burkuluyor. İftiralar atılmasaydı uzun süre Deniz Kuvvetleri’ne hizmet verecek, vatanına faydalı olacaktı. Cezaevinden çıktığım ilk dakikalarda eşini aradım. İkimizin de sesi titreyerek konuştuk. İçeride halen silah arkadaşlarımız var. Biz özgürlüğümüzü elde ettik diye mücadeleyi bırakmayacağız. Askeri Casusluk gibi davalardan yatanlar serbest kalana kadar mücadele edeceğiz. Özgürüz diye rahat davranmayacağız, arkadaşlarımızı alana kadar alanlardayız.”

‘Cenazeler için izin vermediler’
“Silah arkadaşım ve can yoldaşım Sadettin Doğan, Somali’de öldürüldüğünde çok üzüldüm. Geldiğimiz koşullar, atılan iftiralar onu başka bir ülkede çalışmaya itti. Cenazesine katılmak istedim, izin vermediler. Biz içerdeyken o kadar çok yakınımızı ve sevdiğimizi kaybettik ki… Anne ve babalarının son günlerini göremeyen, cenazesine katılamayan, helallik alamayan subay ve astsubaylar çok yıprandı.”
“Genelkurmay Başkanlığı tüm askerleri tutukluluk sürecinde çok yalnız bıraktı. 5 yıl boyunca hiç arkamızda olmadılar. Bir kez bile eşimi arayıp ‘nasılsın’ demediler. bugün bir korgeneral aradı ve tebrik etti. Konuşmak bile istemedim. Şimdiye kadar neredeydiniz? Neden Türk ordusunun bu hale gelmesini seyrettiniz? Şimdi de aramayın, istemiyoruz.”

‘Unutmayacağız barışmayacağız’
“Bize yapılanları nasıl unutalım, nasıl barışalım? Hasdal’dayken kader birliği yaptığımız arkadaşlarımızla ‘Unutmayacağız, barışmayacağız, affetmeyeceğiz’ madalyonu yaptırdık. Bu madalyon bize yapılanları asla affetmeyeceğimizin sembolü. Madalyonu taşıyan tüm askerler aynı düşünüyor. Yeniden yargılanıp beraat etsek de unutmayacağız, affetmeyeceğiz.” Bu madalyonu taşıyan TSK mensuplarının silah arkadaşlığı kadar kutsal olan başka bir kader birliği yaptığı düşünülüyor.

SAT’ın efsane komutanı
1987-2011 arasında TSK’da görev yapan Ali Türkşen, 1996’da Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak kayalıklarına çıkan ekipte yer almıştı. NATO Hizmet Üstün Cesaret ve Feragat Madalyası, Üstün Başarı Kıdemi, Yurtiçi Öğrenim Başarı ve Üstün Birlik Yetiştirme Şerit rozetleri olan Türkşen’in Hasdal’da yazdığı “1963’ten günümüze SAT Komandoları ve Anılarım”, “Adaletin Şeytan Üçgeni Beşiktaş-Silivri-Hasdal” ve “Kardak’ta Kahraman Hasdal’da Esir” adlı kitapları en çok satanlar listesine girmişti.

Ali Türkşen Kimdir – Program konuşması video izle

YouTube video

Sevilen, değer verilen, bilinmesi gereken kişilerin hayat hikayeleri için BİYOGRAFİKET tıklayın…

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 2 YORUM
  1. Hektor dedi ki:

    Hapis haberini çocuğunun öğrenmesini anlatırken çok duygulandım. Geç de olsa adalet yerini bulmuş. Önemli olan değerli kişileri devletin kaybetmesi. Bir şekilde geri kazanması gerekiyor bu yiğitleri.

  2. Googlefan dedi ki:

    Ali Türkşen’i büyük bir kesim seviyordu. Askeri kimliğinin önüne geçen siyasi kimliği nedeniyle en az yarı yarıya azalmıştır seveni. Oysa biraz daha tarafsız davranabilmiş olsaydı çok önemli konumlarda görebilirdik kendisini. Müthiş bir planlama hatası yaptı bence.

BİR YORUM YAZ